YIllardan 1300, ben oynuyorum Final Fantasy VII. Oyuna resmen aşık olmuşum: hayatım Sephiroth’un etrafında dönüyor. Oyunu tüm gizli kısımlarıni da bularak bitirdikten sonra gelsin FFVIII, gitsin FFIX. PS2 döneminde FFX. FFXII derken büyük bir hezimet olarak gördüğüm FFXIII çıktı meydana. FFXIII’ten beridir de -iyi- bir FF oyununu bekledim, durdum.
İlk bakışta FFXV bu açığı kapatacak gibi durmuyor zira FF atmosferine pek yakın sayılmaz; hem oynanış olarak, hem de görsel olarak. Yine de kendince, farklı bir tarzda bir şeyler vaat ediyor… Oyun günümüz dünyasında geçiyor. Elbette tüm ülkeler, milletler uydurma ama modernlik açısından günümüz örnek alınmış. Dünyadaki tüm milletler dünyanın kristalleri üzerinde hak iddia ediyor ve büyük savaşlar çıkıyor. Bir tek Lucis ulusu elindeki kristalleri tutuyor. Ne var ki Nilfheim adındaki ulus Lucis’e savaş açıyor ve kristalleri kapıyor. Lucis Prensi Noctis Lucis Caelum da ölümden dönerek gizemli güçlere kavuşuyor ve Niflheim’ın elinden kristalleri almak için büyük bir maceraya çıkıyor. Önceki FF oyunlannın aksine. burada sadece tek bir karakteri kontrol edebiliyoruz ve o da Noctis’ten başkası değil. Diğer karakterler de Sabit olarak hep bizimle birlikte olmayacak ve yer yer bizi terk edecekler, yerlerine yeni isimler gelebilecek. Devasa bir alanda özgürce dolaşabileceğimiz oyunda gündüz ve gece geçişleri olacak. her bir gün. bir saate denk gelecek. Karakterinizi dinlendirmezseniz de savaşlara yorgun girip iyi performans . sergileyemeyecek. (Bu iş canımızı sıkacağa benziyor.) Oyun alanında dilersek yürüyerek. dilersek arabayla. dilersek de kiralayabileceğimiz Chocobolada seyahat edebileceğiz. Savaşlar aynı FFXII’deki gibi gerçekleşecek: Düşmanlarımızı açık alanda görecek ve onların yakınına girdiğimizde savaşlar otomatik olarak başlayacak. herhangi bir başka ekranla da kesinti olmayacak.
(FFXII nin en iyi özelliği de buydu.) Savaşlar gerçek zamanlı olarak gerçekleşeceği için menüden hareket seçme gibi bir konu da söz konusu olmayacak. Her bir tuşta farklı hareketlerimiz yer alacak, bunları değiştirmek için de oyun içindeki bir menüye uğrayabileceğiz. Takım arkadaşlarımızın nasıl bir davranış sergileyeceğini de yine kendimiz belirleyeceğiz. Onları dilersek destek, dilersek de savaşçı gibi kullanma olasılığımız olacak. FF serisinin değişmezleri. “summonlar” bu oyunda da yer alacak. Savaş alanına inip esip gürlemek yerine. sizinle birlikte sava-şacak olan bu devasa varlıklar’ elde etmek için ya onlarla dövüşmeniz gerekecek, ya da farklı bir şekilde, görevleri yaparak onlan kavuşacaksınız. Halen ne zaman çıkacağı belli olmayan FFXV’in demosu FF Type-0 HD’yi satın alan lara sunuldu, belki yakında farklı şekillerde de elimize geçer. Oyun PS4 ve Xbox One için hazırlanıyor; bana sorarsanız daha sonra PC’ye de gelecektir.