Teknolojice

iPhone ile yönetilen çiftlik.

Dorn Cox bundan dört yıl önce New Hampshire’daki 1.000 dönümlük arazisini otomatikleştirmeye başlayınca onlarca algılayıcı yerleştirdi. Bunlardan kimi kabakların yanındaki toprağın nemini, kimi salatalık serasındaki hava sıcaklığını ölçüyor. Diğerleri ise büyüklüğü kabaca bir dönümlük parçalara bölünmüş tar3020337-poster-p-1-with-farmplicity-the-farm-to-table-movement-meets-the-21st-centuryladaki rüzgâr hızını ve yağış miktarını hesaplıyor Bir şeyler yolunda gitmezse (sıcaklık aşırı yüksek ya da toprak gereğinden fazla kuruysa) akıllı telefona uyarı geliyor. Ayrıca Cox toprak erozyonunu, bitki sağlığını ve tarladaki kuruluğu gözlemlemek için dron uçuruyor.
“Çiftlikte bir sürü şey olur: diyor Cox. “Önemli olan bunların hepsini, işe yeni birilerini almadan takip edebilmek. Böylesi daha iyi, daha verimli!’ Çiftçilik asırlardır sezgisel bir süreçti. Günümüzde ise bağlantılı, analitik ve verilerle idare ediliyor. Büyük çiftlikler (4.000 dönüm ve yukarısı) bu trendi başlattı, hassas tarım araçlarını benimsedi ve GPS’li traktörler, dronlar ve bilgisayar modellemesiyle toprağın her bir karışının nasıl ekilip biçileceğini belirledi. Çiftlik yöneticileri, toprak asiditesi ya da azot seviyesi gibi değerleri ölçüp belli bitkilere gübre uygulayabiliyor. Yani tarlayı gübreleyip dua etmekle yetinmiyor. Dolayısıyla da ektikleri her bir tohumun karşısında maksimum ürün alıyorlar. Böylesi yöntemler, Amerikan Çiftçilik Bürosu Federasyonu’nun 2014 tarihli bir araştırmasına göre mahsulü %13 artırırken maliyeti de %15 düşürdü. ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre ABD’deki tüm çiftliklerin %88’ini oluşturan küçük çiftlikler de artık benzer yöntemler benimsiyor. Bunda algılayıcıların, dronların, kameraların, kablosuz ağların ve veri paketlerinin ucuzlamasının rolü büyük. Kimi zaman büyük çiftliklerden daha iyi sonuçlar elde ettikleri de oluyor. Söz gelimi Cox, iş gücü ve gübre masrafının %70 azaldığını, kimi durumlarda rekoltenin ikiye katlandığını söylüyor. O ve meslektaşları elde ettikleri verileri farmhack.org adresinden paylaşıyorlar. Geçmişte yeniliğin kaynağı bireysel deneylerdi. Oysa şimdi, Cox’un deyimiyle, “Eğer diğer çiftliklerin yardımıyla yeni veriler elde edebiliyorsanız tüm bu deneyler çok daha çabuk öğrenmenizi sağlıyor: Cox’un Portsmouth’un yaklaşık 32 km kuzeydoğusundaki Tuckaway Çiftliği, onun geliştirilmesine yardım ettiği açık kaynaklı çiftlik yönetim yazılımı olan farmOS ile çalışıyor. Cox istediğinde biyo kütle hacmini görmek için ekinlerin 3B modellemesini yapabiliyor ve dronla araziyi uzaktan görebiliyor. Tüm bu bilgileri de gerçek zamanlı olarak paylaşabiliyor. Bir sonraki yeniliği tarlada robot kullanmak olacak. Mısırlar belli bir büyüklüğe eriştikten sonra sıraların arasına girip azot uygulamak zorlaşıyor. Onun yerine çiftçiler azotu toprağa mevsim başında bir kez uygulayıp yetmesi için dua ediyor. Oysa ziraat mühendisi Kent Cavender Bares ile biri robotik uzmanı olan iki
Çiftçilik bir zamanlar sezgiseldi. Artık analitik ve verilerle yönetiliyor. erkek kardeşinin yaptığı Rowbot sıraların arasına girebilecek kadar küçük, gereken yere uygulamak üzere birkaç litre azot taşıyacak kadar güçlü. “Gelecekte makineler tarlada hem çalışacak hem de tarlanın özelliklerini öğrenecek,” diyor Cavender Bares. Bu veri de sırası geldiğinde Cox gibi çiftçilerin, arazilerini nasıl yönettiklerini değiştirecek. “Bir araya getirmemiz gereken parçalar var: diyor Cox.

Exit mobile version